OKUL REDDİ

OKUL REDDİ

Okul Reddi, okula gitmekten kaçınma veya okula gitmeyi reddetme örüntüsüne sahip çocukları tanımlamak için kullanılan terimdir. Okula devam etmekte ciddi güçlük çeken çocuklar, farklı nedenlerle okula gitmeyi reddetmekte ve farklı davranışlar sergilemektedirler. Okula gitmeyi reddeden çocukların ebeveynleri çocuklarının okula gitmek istemediği için gitmediğini bilir. Çocuk okula gitmek yerine evde ebeveyni veya bakıcısı ile vakit geçirmeyi tercih eder, ebeveyn tarafından okula gitmeye zorlandıklarında yaşadıkları endişe ve korkuya bağlı olarak baş ağrısı, karın ağrısı şeklinde görülebilen psikosomatik hastalıklar sergileyebilirler. 

Okuldan kaçma davranışı sergileyen çocuklar ise, okula karşı herhangi bir kaygı ve korkusu olmayan, fakat daha çok anti-sosyal ya da suça eğilimli davranışlar sergileyebilen çocuklardır. Genellikle ebeveyn çocuğunun okuldan kaçma davranışı konusunda bilgi sahibi değildir. Çocuk normal okul saatlerinde okula gitmek yerine okuldan kaçarak, arkadaşları ile okul dışında vakit geçirmeyi tercih eder. Okuldan kaçma davranışı genellikle okulun ilerleyen yılları ve özellikle de ergenlik döneminde daha sık rastlanan bir durumdur. 

Okul reddi, çocuklarda genellikle kendini iyi hissetmeme, okula gitmek için yataktan kalkmayı reddetme veya evden çıkma zamanı geldiğinde ağlama, kendini yere atarak tepinme şeklinde kendini gösterebilir. Bu durumda, ebeveynin çocuğu zorla okula göndermeye çalışması, çocuğu tehdit etmesi, durumu daha da kötüleştireceği için öncelikle çocuğun okula gitmeyi reddetme nedeninin bulunması gereklidir. Okul reddi çok farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Bazı çocuklar okulla ilgili etkinliklerden (okul servisi, sınıfta yüksek sesle okuma yapma, beden eğitimi için kıyafet değiştirme) korkarken, bazı çocuklar ise evde yaşanan sorunlar veya anneden/bakıcıdan ayrılma konusunda endişe yaşayabilirler. 
Okul ile ilk kez tanışan çocuklarda okul reddinin temelinde “Ayrılık Kaygısı” yer almaktadır. “Ayrılık Kaygısı” tipik olarak yaklaşık 18 ila 24 aylıkken ortaya çıkar. Yeni yürümeye başlayan çocuklar, anneden/birincil bakım verenkişiden ayrılmaktan, kreşe gitmekten veya bakıcının değişmesinden endişe duyabilirler ve bu endişelerini ağlayarak, anneye yapışarak ve öfke nöbetleri geçirerek gösterebilirler. Bu yaşlarda bu davranışlar normaldir, ancak gelişimsel süreci tamamlayamayan çocuklarda okul reddi gelişme olasılığı yüksektir.

Kreşe veya ilkokula başlama genellikle çocuğun ilk kez anneden/birincil bakım verenden ayrılma sebebidir. Bu dönemde çocuğun sergilediği okul reddinin temelinde ayrılmaya yönelik yaşadığı endişe ve kaygı yer almaktadır.  Bu durum normal olup, birkaç gün içinde okul yönetiminin ve ebeveynin tutarlı davranışı sonucunda ortadan kalkmaktadır.

Yaşı daha büyük olan çocuklarda gözlenen okul reddinin temelinde ise okulda başlarına gelebilecek gerçek bir kötü durum: akran zorbalığı, öğretmenin tehditkâr tutumu endişesi yer alabilmektedir. Bu durumda, çocuğun okul ile ilgili yaşadığı endişelere neyin sebep olduğunu bulmak için çocukla konuşulması önemlidir.

Bazen, daha önceden bakıcılarından rahatça ayrılabilen okul çağındaki çocuklar aniden endişeli ve korkulu hale gelebilirler. Yakın zamanda çocuğun sosyal çevresi veya ailede yaşanan bir kriz; ölüm, boşanma, mali sorunlar, taşınma  çocuğun korkulu ve/veya endişeli olmasına neden olabilir. 
Okulda akademik veya sosyal sorunlar yaşayan çocuklarda da okul reddi davranışı gözlemlenebilir. Bu çocuklar sosyal kaygıya; okula giderken alay edilme, zorbalığa uğrama gibi sebeplerle okul reddi davranışını sergilerler. Bazı çocuklar için yaşadığı mahalle, okul ve/veya okul çevresi de güvensiz veya kaotik olabilir. 

Hastalık veya ameliyat nedeniyle okul devamsızlığı fazla olan çocuklar, akademik ve sosyal beklentilerin yanı sıra sınıf rutinlerine dönmekte zorluk yaşayabilirler. Bazı çocuklar, okulun kurallarına uyup, ders çalışmak yerine evde oturup televizyon izlemeyi, oyun oynamayı ve tüm gün ebeveynin ilgisini üzerlerinde tutmayı tercih ederler. 

Okullar arası geçiş yapan çocuklar ve gençler -ilkokuldan ortaokula veya ortaokuldan liseye-  geçerken stres yaşayabilirler. 
Tüm bu faktörler okul reddi davranışının gelişimine neden olabilir. Destek alınmazsa, kronik okul reddi, çocuğun büyük zorluklar yaşamasına neden olabilir. Bunlar, akademik süreçten kopma, düşük okul başarısı, akran ilişkilerinde yetersizlik, okulla yasal çatışmalar yaşama ve ileri dönemlerde psikolojik veya psikiyatrik bozukların ortaya çıkmasına sebep olabilir. 

Ebeveyn ne yapabilir?
Hastalık şikâyetleri sebebiyle çocuk okula gitmek istemiyorsa, çocuk aile hekimi/pediatrı tarafından muayene edilmelidir. Devamsızlık için tıbbi bir neden yoksa çocuğun okulda olması gerekir. Ebeveyn, okulu reddetmeye neden olan belirli bir sorun olup olmadığını anlamaya çalışmalıdır. Bazen çocuk sadece arkadaşları veya okul beklentileri hakkındaki endişelerini dile getirerek rahatlama hisseder. Çocuk belirli bir sorunu; sınavlarla ilgili endişe, alay edilme gibi sıkıntıları tam olarak belirleyebiliyorsa, ebeveyn, sorunu çözmek için uygun bir plan geliştirme konusunda çocuğun öğretmeniyle konuşmalıdır. Çocuğun okul reddi nedeniyle okula gitmediği günler evde TV izleme, bilgisayar oyunu oynama gibi faaliyetlere izin vermek yerine, çocuğun evde öğretmenin verdiği ödevleri yaparak, evde kaldığı sürede de okul faaliyetlerini sürdürmesi sağlanmalıdır. Ancak çocuk aşırı derecede üzgünse, okula gitmesi için sürekli olarak zorlanması gerekiyorsa, ailede önemli bir stres kaynağı varsa veya okula gitmeme davranışı alışkanlık haline geliyorsa, aile okulun rehber öğretmeninden, psikolog veya diğer ruh sağlığı uzmanlarından yardım almalıdır. Ebeveyn, rehber öğretmen ve ruh sağlığı uzmanı, çocuğun okul reddi davranışına neyin neden olduğunu belirlemek ve kapsamlı bir müdahale planı geliştirmek için birlikte çalışmak durumundadırlar.

Genel anlamda okul reddi farklı nedenlerden kaynaklanmakta olup, tedavi süreci bu doğrultuda belirlenir. Başlangıçta birçok çocuk belli bir nedenden dolayı; anneden ayrılma, öğretmen tarafından cezalandırılma korkusu, sosyal olarak yetersiz hissetme gibi sebeplerle okula gitmeyi reddetmeye başlamış olabilir, ancak sonrasında başka bir nedenden dolayı; kuralları reddetme, video oyunlarına erişim, yetersiz akademik başarı sebebiyle okul reddi davranışını sürdürebilir.  Tedavi sürecinde, çocuğun okul ile ilgili yaşadığı endişe ve korkularına bağlı olarak sosyal becerilerinin geliştirmesinin yanı sıra, ebeveynin süreçle başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi ve olası aile sorunlarının ele alınmasına yönelik bir plan oluşturulmalıdır.  

Davranış Bilimleri Enstitüsü - Çocuk ve Genç Bölümü

 

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Cep Harçlığı

Çocuklar, okula başladıktan sonra ailelerin birçoğunun o güne kadar fark etmedikleri bazı problemler aniden ortaya çıkıverir. Çocuğa verilecek cep harçlığı da ...

TRT'de Yayınlanan Bizim Mahalle Programı

Bizim Mahalle: Çocukları Farkına Varmadan Geliştiren Bir Program Dünyaya çocukların gözüyle bakan TRT Çocuk, 1 Kasım’da yayın hayatına başladığında...

Çocuklar Resimleri İle Bize Ne Diyor?

"Çocukların Çizdiği Resimler İç Dünyalarını Yansıtır." İnsanlık tarihine baktığımızda resmin ilk zamanlardan beri ne kadar önemli bir araç...

Sosyal Medya Detoksu

Sosyal medya her yaştan insana dünyanın diğer ucundaki başka insanlarla iletişim kurma, sosyal ağını geliştirme, aile, arkadaş ve yakın çevreyle bağlı kalma, ...

İlginizi Çekebilir :

ERGENLİK DÖNEMİ

Ergenlik dönemi  11-12 yaşında başlayan ve 20’li yaşlara kadar devam eden bir süreçtir. Bazen ebeveynler bu dönemde çocuklarını anlamakta zorluk...

İnatçı Çocuk Takıntılı Yetişkin Demektir

Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden uzman psikolog Şirin Hacıömeroğlu çocukluk çağında görülen inatçılığın ve tutturma özelliğinin, obsesif kompulsif ...

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun İki Ucu

Çocukluk çağının en sık görülen gelișimsel bozukluklarından biri olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) son yıllarda dünyada ve ülkemizde ...

Şımartılmış, Sınır ve Kural Tanımayan Çocuklara Disiplin Uygulamak

Çoğu ebeveyn çocuklarını bilerek ve isteyerek şımartmaz. Zamanla, yavaş yavaş olur: mızmızlanmalara pabuç bırakırsınız, yapması gereken işlerin yapılmamasına...