Mutlu Ebeveynler Mutlu Çocuklar Yetiştirir
Ebeveynlik, birçok sorumlulukla kapımızı çalan ve hayat boyu devam eden bir yolculuktur. Ebeveyn olduktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve bu çoğu zaman güzeldir. Birçok ebeveyn, çocuğu olmadan önceki zamanı hızla unutur ve hatta sanki öncesi yokmuş gibi hissedebilir. Bu hızlı adaptasyonun kaynağı ise şüphesiz “koşulsuz sevgi”dir. Size çok ihtiyacı olan küçücük bir bebek, gözlerinizin önünde ve sizin emeğinizle pek minik adımlarla büyür. Bu mucizevî sürece şahitlik etmek büyük bir emek gerektirirken, paha biçilmez bir hazzı da beraberinde getirir.
Anne-Baba Olmanın Öğrenilen Yüzü
Bir bebeği büyütmek, bir çocuğu yetiştirmek ve hatta onunla büyümek… Deneyimsel yollarla öğrenilen bir süreçtir. Daha önce bir çocuk büyütmemiş kişilerin ilk ebeveynlik deneyimlerinde biraz kaygılanmaları normaldir. Ancak kaygı, sürecin deneyimsel tarafının önüne geçmediği sürece bu öğrenme ve adaptasyon süreci oldukça hızlı ilerler.
Mükemmel Olma Hedefi Hata Yaptırır!
Ebeveynlik sürecinde akışta olmak, kaygıyı kontrol altında tutarak gözlem ve çocukla ilişki odağında kalarak dengeyi kurabilmeyi beraberinde getirecektir. Akışta kalmayı öğrenmiş ebeveynler çocuklarının tepkilerini daha iyi gözlemleyebilir ve sürece daha hızlı uyum sağlayabilirler. Ancak “her şeyi mükemmel yapmaya çalışmak” bir ebeveyni sürecin akşından uzaklaştırıp, daha çok hata yapmasına sebep olabilir. Çünkü ebeveynlikte mükemmel olmak mümkün değildir. Bu uğurda gösterilen çaba beyhude bir çabadır.
Bir Ebeveyn Olarak Diğer Roller ve Denge
Ebeveyn olmak kişiye yeni ve önemli bir rol verir. Ancak bu rol; eş, arkadaş, çalışan, kardeş, evlat gibi diğer rolleri ortadan kaldırmamalıdır. Çünkü bu diğer roller, ebeveynlik süreci için önemli kaynaklar içerir. Kişinin tek bir role sıkışıp kalması, onun sosyal olarak beslenememesi anlamına gelir. Bu sıkışmışlık içinde sabır, hoşgörü, tolerans azalırken; endişe ve mutsuzluk artar. Tüm ihtiyaçlarını çocuğundan karşılamak gibi işlevsiz bir ihtiyaç belirir. Bu ortamda yetişen çocukta bir takım olumsuzluklar gözlenebilir.
Bir Ebeveyn Önce Kendine Bakım Vermelidir!
Uçakta “Önce kendi maskenizi takın.” ikazı, kendi iyi ve sağlıklı olmayan birinin bir başkasına yardım edip, faydalı olamayacağını çok güzel açıklayan bir örnektir. Ebeveynler kendi ihtiyaçlarını da gözeterek hareket ettiklerinde çocukları mutlu bir ebeveyn modeli ile büyüme şansı yakalayabilecektir. Tüm öğünlerini kusursuz bir şekilde çocuğu için hazır bulunduran ama mutsuz, tükenmiş bir anne yerine o öğünleri biraz daha eksik ama neşeyle hazırlayan bir anneyi tercih edip etmeyeceğimizi tartışabiliriz!
Her Çocuk Mutlu Bir Aileyi Hak Eder!
Bir çocuk için mutlu bir ailede büyümek çok önemlidir. Çocukluk dönemi travmalarının azımsanmayacak bir kısmı aile içindeki sorunlar ve olumsuz ilişkilerle ilgilidir. Aile içindeki olumsuzluk, ebeveynlerin mutsuzluğu ve tükenmişliği çocuğun ders başarısından, kendini ifade etme becerisine, yetişkinlik dönemindeki ilişkilerinin kalitesinden partner seçimine kadar çok geniş bir etkiye sahip olabilir.
Çocuğun Üçüncü Ebeveyni: Anne- Babasının İlişkisi
Anne- Babanın arasındaki ilişki bir çocuğu en az anne-babasının bireysel mutluluğu ve sağlığı kadar önemlidir. O Yüzden bu ilişkiyi çocuğun üçüncü ebeveyni olarak kabul edebiliriz. Evliliğinde mutsuz hisseden, ilişkisinde tatmin olmayan, kendini değersiz ya da sevilmiyor hisseden kişiler mutlaka bu durumu ebeveynliklerine yansıtırlar.
Çocuklar ve ayna-nöronlar
Ebeveynler her ne kadar çocuklarının yanında tartışmamak ve onlara bir takım sorunları yansıtmamak için azami çaba içinde olsalar da çocuklar sözsüz iletişim becerisine sahip oldukları için hissederler. Hissettikleri şeyi isimlendirip anlamlandıramasalar da bu onlarda huzursuzluk, uykuya dalamama, içe dönme, iştahsızlık gibi farklı alanlarda kendini gösteren sonuçlara sebep olabilir.
Boşanan Ebeveynler
Sağlıklı yürütülmüş bir boşanma süreci ve sonrasında ebeveynlerin kişisel iyilik hallerini sürdürüyor olmalarını, aynı evde ama mutsuz ebeveynlere tercih edebiliriz. Tabi her ilişki şansı hak eder, ancak boşanmayla sonuçlanmış bir evlilikten çocukların mutsuz çıkacağı gibi bir varsayımda bulunmak doğru olmayacaktır. Boşanmak zorlayıcı bir süreç olabileceği için, bu süreçte destek almak tüm aile için süreci oldukça kolaylaştırabilirken, yeni hayata adaptasyon sürecini de hızlandıracaktır.
Yardım Almaktan Çekinmeyin
Bireysel ya da aile terapisi ile var olan sorunları çözmeye niyet etmek ve değişime karar vermek her zaman çok kolay değildir. Bu noktada “Çocuğum için…” diyerek yola çıkmak sizi daha hızlı motive edebilir. Çünkü siz iyi olmadan çocuğunuza yardım edebilmeniz oldukça zordur. Ve terapi, çocuğunuzla aranızdaki engelleri bir bir kaldırarak sizi önce kendinize sonra çocuğunuza yaklaştırır.
Ceren KURTAY DOĞAN Klinik Psikolog - Çocuk ve Genç Danışmanlık Merkezi DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Karne Neyi Ölçer? Sevgili anne ve babalar, karnesini sevinçle bekleyen öğrenciler olduğu gibi karne nedeniyle stres olan hatta depresif semptomlar ...
Bizi Arayın Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği ...
Yeni yıla sayılı günler kala herkesi bir heyecan kaplar. Biz yetişkinleri izleyen çocuklar, aynı mutluluk, heyecan ve umut duygularını yaşarlar. Yılbaşına ...
“Annem beni hiç anlamıyor”, “Devamlı yapmam gerekenleri söyleyip duruyorlar. Ödevini yaptın mı?, Dişlerini fırçala, Odanı topla”, ...
İlginizi Çekebilir :
Çok çalışıyorsunuz, kafanızı işten güçten kaldıramıyor, çocuğunuzla yeterince vakit geçiremiyor musunuz? Ne yapmalısınız? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü,...
İnsan hayatındaki dönüm noktalarından biridir okula başlamak… Bireyselleşmenin, olgunlaşmanın, dış çevre ile etkileşimlerin önemli bir adımıdır. B...
“Çocukken maruz kalınan bu travmaların sayısına ve yoğunluğuna göre; kalp ve damar hastalıkları, kanser, diyabet, obezite ve bağışıklık sistemindeki ...
Her birimiz biyolojik olarak doğuştan itibaren bir bağlanma sistemi ile dünyaya geliriz ve bu sistem yaşam boyu çevremizdeki diğer insanlarla bağ kurmamızı...