Eyvah! Karne Zamanı

Eyvah! Karne Zamanı

Karne zamanı yaklaştı. Öğrenciler genellikle notları iyi de olsa kötü de olsa karnelerini heyecanla beklerler. Notları iyi olan öğrenciler ve aileler, karne dönemini daha mutlu geçirirken; notları kötü olan, sınıfta kalma tehlikesi olan öğrenciler ve aileleri bu dönemi oldukça sıkıntılı geçirebilirler.

Peki karneler neyin göstergesidir? Önce kendimize bu sorunun cevabını dürüst olarak verdikten sonra bu dönemi daha kolay atlatabiliriz.

Karne kimi zaman öğrencinin spesifik olarak bir dersteki başarısının göstergesidir. Bu dersi iyi anlamış ya da anlamamış olabilir. Ütopik bir dünyada, başka etkenlerin olmadığını varsayarsak notlar gerçekten de o dersteki edinilmiş bilginin göstergesi olabilir. Fakat gerçekte notlar birçok etkenden dolayı değişebilmektedir. Böyle bir durumda notların niçin düşük olduğunu anlayıp ona göre çözüm üretmek gerekir.

Notları Etkileyebilecek Faktörlerden Bazıları:

  • Duygusal sorunlar

  • Sınav kaygısı

  • Dikkat eksikliği-hiperaktivite

  • Öğrenme bozuklukları

  • Dağınıklık-organizasyon sorunları

  • Motivasyon sorunları gibi çeşitlendirilebilir.

  • Psikolojik sorunlar: Çocuğun ya da ergenin iç dünyasında yaşadığı olaylardan kaynaklanan sorunlardır. Bunları şöyle örneklendirebiliriz: Arkadaş sorunları, aşk hayatı, ailevi sorunlar, gencin kendisi ile ilgili görüşleri vb.

  • Sınav kaygısı: Bazı öğrenciler dersleri anlasalar da çeşitli nedenlerden dolayı sınavlardan önce çok heyecanlanırlar. Bu nedenle aldıkları notlar ders başarısının bir göstergesi olmak yerine stresle başa çıkma becerilerinin göstergesi haline gelmektedir. Sınav kaygısına müdahale ederken, öncelikle kaygının nedenlerini anlamak gerekir. Bu nedenlerden bazıları sınava yetersiz hazırlanma, önceden yaşanmış kötü deneyimler, çevrenin ya da kendisinin yüksek beklentileri, içsel nedene dışsal bir tehdit gibi örneklenebilir.

  • Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu: Dikkat eksikliği olan kişiler genellikle dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler. Hiperaktivitesi daha ön planda olanlar ise sınıfta “yaramaz” diye adlandırılırlar, sınıf içinde kalkıp gezerler, evde derslerinin başında oturamazlar, el, ayak sallarlar ve sürekli konuşurlar. DEHB tanısı alan öğrencilere kimi zaman ilaç düzenlemesi uygun görülse de, davranış düzenlemeleri, ödül sistemlerinin oluşturulması ve bu kişilerle kurulan pozitif iletişim de çok olumlu sonuçlar doğuracaktır.

  • Öğrenme bozuklukları:Okuma bozukluğu, matematik bozukluğu (diskalkuli), yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi), başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu olarak dört kategoriye ayrılan öğrenme bozuklukları zeka seviyesi 85 IQ puanının üzerinde olan fakat standart eğitime rağmen dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ve matematik becerilerinde zorluk çeken kişilerde görülür. Bu kişilere karşı toleranslı olunmalı, hem aileler hem öğretmenler bu kişilerle özenle çalışmalıdır. Öğrenme bozuklukları özel eğitim seansları ve destek ile büyük ölçüde aşılabilir.

  • Dağınıklık-organizasyon: Kimi zaman öğrenciler çalışmak isteseler de organize olamadıkları, nasıl çalışacaklarını bilmedikleri için sorun yaşayabilirler. Gerçekten de ödevini yapmak isteyen bir öğrenci onca dağınıklığın içerisinde çantasından ödevinin yazılı olduğu kağıdı bulamayabilir.
    Bazen öğrencilere organize olmaları konusunda yardımcı olabiliriz –onlar izin verdikleri sürece. Çocuğumuzun çantasındaki kağıtları düzeltebilir, eşyalarını dosyalama yapmasına yardımcı olabiliriz. Biz bunları yaparken ona hobilerini ve boş zamanlarını nasıl geçirmekten hoşlandığını sorabiliriz. Böylelikle organize olduğunda derslerini çok daha kısa bir zamanda yapabileceğini ve kalan zamanını hobilerine ayırabileceğini anlatabiliriz.

  • Motivasyon sorunları: Öğrenciler değişik nedenlerden dolayı motivasyon sorunları yaşayabilirler. Bazen çalıştıklarında sonunun ne olacağını niçin çalıştıklarını anlamazlar. Böyle durumlarda öncelikle öğretmen ya da velilerin çalışılan konuların gündelik hayata uygulamaları gerekebilir. Öğrenciler çalışma sonlarında ödüllendirilebilirler. Bazı öğrenciler zaten yapamayacaklarına inandıkları için çalışma motivasyonları düşer, böyle durumlarda olumluya odaklanarak onlara diğer başarıları örnek gösterilebilir.Aileler ve uzmanlar olarak pozitife odaklanmamız önemlidir. Başardığı bir ödevi, daha iyi bir notunu bulun ve bunu nasıl başardığını sorun. Eğer derslerinden birinde kırık varsa: “Genel olarak notlarına bakınca bazı derslerde notlarının gerçekten çok iyi olduğunu görüyorum. Acaba o notlar senin hakkında ne söylüyordu? Acaba ne yaparsan tekrardan bu itibarını kazanmış olursun?” gibi sorular sorarak probleme değil çözüme odaklanın. Kırıkları olsa da onu suçlamayın, bağırıp kızmayın, başka kişilerle kıyaslamayın ve ne olursa olsun onu dövmeyin.

Karne notlarını ve çocuğunuza karşı olan sevginizi birbirinden ayırmak çok önemlidir. Çocuğunuz hala sizin çocuğunuz ve sevginizi her zaman hak ediyor. Çözüme giden yolda beraber, sevgi ve dayanışma içerisinde çalışabilir, olumlu ve yapıcı bir iletişimle hem ilişkinizi güçlendirebilir hem de karnedeki notların düzelmesine yardımcı olabilirsiniz.

Ceyla Erhan, Uzman Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Okula ilk kez gidecek çocuk okula nasıl hazırlanmalı?

İnsan hayatındaki dönüm noktalarından biridir okula başlamak… Bireyselleşmenin, olgunlaşmanın, dış çevre ile etkileşimlerin önemli bir adımıdır. B...

Çocuklara toplum ve görgü kuralları nasıl öğretilir?

Anne babalar doğumundan itibaren çocuklarının zihinsel, psikolojik ve fiziksel gelişimleri ile yakından ilgilenirler. Hâlbuki sağlıklı bir gelişim, bunların ...

23 Nisan Bildirisi

Çocuklar bize yaşama gücümüzü verirler. Hayatın yenilendiğini, çocukların sınırsız, çıkarsız sevinçlerinden fark ederiz. Bazen yaşama nedenimizdirler; bazen ...

Sanat ve Çocuk

Sanat kendini ifade yöntemlerinden biri olarak genelde sanatçılara atfedilen bir yöntemdir. Sanatçı olmayan kişilerin bir sanat dalı ile uğraşması boşa çaba ...

İlginizi Çekebilir :

Babanın Çocuğun Kişilik Gelişimindeki Rolü

Eşinin hamilelik döneminden itibaren ona destek olup, huzurlu olmasını sağlayarak, bebeğin anne karnındaki gelişimini takip etmeye ve onunla iletişim kurmaya...

Helikopter Anne Babalar-II

Helikopter anne-babalar başlıklı yazımı bundan birkaç ay önce yine aynı adla yazmıştım. Bu terim yavaş yavaş güncel hayatımızda yerini almaya başlasa da ...

ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ VE OLUMLU DAVRANIŞ KAZANDIRMA

Öfke; çocuklarda zaman zaman kabul edilebilir olarak görülen ve çocukları alarma geçiren bir duygu olarak bilinir. Çocuklarda öfke, kendilerinin yanlı...

Çocuğunuzu Anaokuluna Alıştırmanın Güvenilir Yolu: Berlin Modeli

Birçok aile için, anaokuluna alışma süreci sancılı bir dönemdir. Özellikle veda zamanı geldiğinde bir çocuğun gözyaşları içinde annesinin ya da babasının...