Ebeveyn, Çocuk ve Deprem
Depremin etkilerini en yoğun biçimde yaşadığımız şu günlerde, ebeveynlerin en temel endişesi kendilerini ve çocuklarını olası bir depreme veya doğal afete nasıl hazırlayabilecekleri, çocuklarıyla nasıl iletişim kurabilecekleri ve ailece nasıl bir acil eylem planı oluşturabilecekleri yönündir. Yapılan bilimsel çalışmalar; çocuklu ve deprem kuşağında yaşayan, eğitimli ailelerin deprem anı için acil eylem planı oluşturmayı öncelediklerini göstermektedir.
Acil eylem planı; aile üyelerinin bir araya gelerek olası bir deprem durumunda her aile bireyinin nasıl davranacağı, evin yaşam üçgeni oluşturulabilecek “güvenli” bölgelerinin saptanıp, orada cenin pozisyonuna geçmeleri, evin hangi noktalarında düdük, elektrikli el feneri bulunduracakları, birbirleri ile ne şekilde iletişim kurabilecekleri, olası bir yıkım sonunda aile fertlerinin hangi toplanma noktasında birbirleri ile buluşacakları ve aile bireylerinin birbirlerine ulaşamamaları durumunda hangi akrabalarla ne şekilde iletişime geçileceğini kapsamaktadır. Acil eylem planı çerçevesinde yaşı küçük olan çocuklara (3-6 yaş), bilişsel gelişimi izin verdiği ölçüde kendisinin adı-soyadı, ebeveynin adı-soyadı ve ailesinin adres bilgilerini, telefon numaralarını ezberletmek, deprem sonrası yaşanan kaybolma, aile fertlerine ulaşamama durumları için önem arz etmektedir.
Aile bireylerinin bir araya gelip, ortak Acil Eylem Planı oluşturmaları özellikle çocuklar üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratır. Çocuk bilinmezlik içinde stres ve endişe yaşamak yerine, kriz/deprem anında nasıl davranacağını öngörebilme şansına sahip olmaktadır. Buna ek olarak, Acil Eylem Planı çerçevesinde aile bireylerinin ortaklaşa bir deprem çantası hazırlaması, bu çantanın olası bir deprem durumunda, “olanaklar el verdiği ölçüde” evden dışarı çıkarken hemen alınıp, evden dışarı çıkma uygulamalarının yapılması, çocukların bu sürece dahil edilmesi kafalarında var olan belirsizliklerin ortadan kalkmasına ve kendilerini güvende hissetmelerine olanak sağlayacaktır.
Çocukların ruh hali ve deprem konusunda göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli nokta da ebeveynlerin çocuğunu/çocuklarını depreme bağlı olarak yaşadığı korku, endişe ve sıkıntıyı ifade etmeleri konusunda desteklemeleridir. Çocuğun duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etmelerine olanak sağlamaları, onları ikna etmeye çalışmadan, telkinde bulunmadan dikkatli bir şekilde dinlemeleri çocuğu rahatlatacaktır. Bu bağlamda, ebeveyn çocuğuna geri bildirimde bulunurken kendi duygu, düşünce ve görüşlerini dürüst bir şekilde ifade etmesi, çocuğun anlayabileceği basit ve yalın bir dille sorularını yanıtlaması önemlidir. Bazı çocuklar yaşadıkları endişe ve korku konusunda konuşmak istemeyebilir, bu durumda çocuğa eşlik edip, yanında bulunmak, onu konuşmaya zorlamadan birlikte anı paylaşmak yeterli olacaktır.
Yaşanan doğal afete bağlı olarak ebeveyn ve sosyal medya kullanabilecek yaşta olan çocukların, sosyal medyayı kısıtlı kullanması, aile bireylerinin akşamları birlikte vakit geçirmesi, ailece birlikte yapılmaktan hoşlanılan faaliyetlerin sürdürülmesi önemlidir. Akraba ve komşularla yakın ilişkide olup, sosyal paylaşımlarda bulunulması aile bireyleri üzerinde olumlu etkiler oluşturur, bireylerin durumla/krizle başa çıkabilme becerilerini olumlu yönde etkiler.
Çocuklarda uyku bozukluğu, okula gitmek istememe, anne-babadan ayrılamama, annenin kendisini beslemesi, giydirmesi gibi yaşına uygun olmayan daha çocuksu davranışlarda bulunmasının gözlendiği durumlarda ebeveynin profesyonel destek alması uygun olur.
Doç. Dr. Reyhan Saydam
İ.Ü.C. Sağlık Bilimleri Fakültesi,
Sosyal Hizmet Bölümü
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Oyunu Günlük Yaşantınızın Bir Parçası Yapın Oyun, yalnızca çocukluğun değil yetişkinliğin de önemli bir parçasıdır. Oyun, kişilerin esnek düşünebilmelerini, ...
Aileye katılan yeni bebek, herkes için köklü bir yeniliktir. Bu duruma uyum sağlamak tüm aile üyeleri için bir ihtiyaçtır ve zaman gerektirir. Anne, baba ve ...
Yeni yapılandırılan 4+4+4 eğitim sistemini ile ilgili olarak ailelerin kafasını karıştıran en önemli noktanın çocuklarının okula bir yıl erken başlaması...
Araştırmalar şiddete ve saldırganlığa yönelik davranışların yaşamın erken dönemlerinde öğrenildiğini göstermektedir. Ancak, yine araştırmalar, çocukların ...
İlginizi Çekebilir :
“Çocukken maruz kalınan bu travmaların sayısına ve yoğunluğuna göre; kalp ve damar hastalıkları, kanser, diyabet, obezite ve bağışıklık sistemindeki ...
Oyun Nedir? Oyun, çocukların dünyayı algılamalarını, hayal ile gerçek dünya arasında köprü kurmalarını sağlayan en önemli süreçlerden biridir. Bir çocuğun ...
Ekonomik sorunlar, eşlerin sosyal kültürel yapı farklılıkları, cinsel sorunlar, iletişim bozukluğu, eşlerden birinin ihaneti, aile içi şiddet gibi nedenlerle...
Günümüz koşullarında çocuklar daha erken yaşta okula gitmekte, teknolojik araçlara daha kolay erişim sağlamaktadır. Hal böyle olunca çocukların tek başlarına ...