Çocuklarınıza Şiddet Uygulamamanızı Gerektiren 5 Önemli Neden

Çocuklarınıza Şiddet Uygulamamanızı Gerektiren 5 Önemli Neden

Son birkaç haftadır blogumu ziyaret etmişseniz, herhalde bir süredir yeni bir şey yayınlamadığımı fark etmişsinizdir. Bulgaristan'daki ailemi ziyaret etmek için tatile çıktım ve zamanımı, yetiştiğim Doğu Avrupa kültürünü yeniden yaşamaya,  gelecekteki blog yazılarıma ilham arayarak geçirmeye karar verdim.

Doğduğum kasaba olan, Burgas'ın turist dolu sokaklarında yürürken, özlemli ama üzgün buldum kendimi. Birleşik Devletlere taşındığımda geride bıraktığım kültüre karşı özlemli fakat bu kültürün ilişkilerdeki ve çocuk yetiştirmedeki kusurlarından dolayı üzgündüm. Pek çok çocuk bahçesine gidip epeyce yetişkin-çocuk konuşmalarına kulak misafiri olduktan sonra, akıma çocuklara vurmanın etkisi üstüne blog yazıları yazmak geldi

Bunun bütün Bulgar aileleri için geçerli olmadığını belirtmeye gerek yok tabii ve ne yazık ki, dünyanın her yerinde ebeveynler hâlâ gereksiz yere çocuklarını dövüyor ya da bağırıyorlar; bu hepimizin gördüğü, duyduğu ya da yaşadığı bir şey. Belki siz de berbat bir evde babanın annene vurmasının "normal" olmadığından habersiz yetişmişsinizdir. Ya da siz her "yanlış" bir şey yaptığınızda dayak yemişsinizdir. ( "yanlış" diyorum çünkü bazen istismarcı ebeveynlerin neyi "yanlış" bulacakları son derece keyfi olabilir, örneğin "bir sınavdan A alamamak" ya da akşam yemeğinde doğru bardağı kullanmamak" gibi).

Durum ne olursa olsun, bu blog yazısı döven ya da dövülen  herkes içindir. İşte burada çocuklarımıza neden vurmamamız gerektiğini açıklayan 5 önemli neden:

Neden #1. Çocuklara vurmak, onlara şiddetin kabul edilir bir şey olduğunu öğretir.

Yetişkinler ve çocuklarımızın eğitmenleri olarak bizler, onlara duygularını nasıl yöneteceklerini ve ifade edeceklerin gösteren rol modelleriyiz. Çocuğumuza kızdığımız zaman onu döversek, ona kızmanın ya da sinirlenmenin kabul edilir tepkisinin vurmak olduğunu öğretiriz. Çocuklar, özellikle de evde dayak yiyen erkek çocukları, çoğu kez okulda kavgalara karışan ya da riskli suç ilişkilerine giren çocuklar olurlar.

Neden #2. Çocukları dövmek onların öz-saygılarına darbe vurur.

Fiziksel şiddet ve saldırganlık göstermek,  düşük öz-saygı, kendine hâkim olma eksikliği ve çaresizlik duygusu belirtileridir. Çocuklarımıza vurduğumuz zaman onlara, sevgimize, şefkatimize ve onayımıza layık olmadıkları mesajını sözsüz olarak iletiriz ve böylece güvende olmadıkları duygusu, olumlu benlik imajı eksikliği ve düşük öz-saygı yaratırız.

Neden #3. Şiddet, ilişkilerinde zorluklar yaşayan, öfkeli, sert ya da depresif yetişkinler yaratır.

Size şefkatle bakım göstermesi gereken insanlar sizi dövünce, size bağırınca ve sizi aşağılayınca, dengeli, sağlam ve güvenli bir genç olarak yetişmeniz çok zordur. Çoğu kez tam ters olur. Kişiler sosyal açıdan çekingen, endişeli, üzgün, şiddet yanlısı ya da öfkeli olur, anlamlı yetişkin ilişkileri kurmak ve sürdürmekte zorluk çekerler. Genellikle, terapi görüp geçmiş travmatik deneyimlerini incelemedikleri takdirde, durumlarının kendi kendine değişmesi uzak ihtimaldir.

Neden #4. Dayak yemiş çocuklar sonuçta kendi çocuklarını döverler ya da istismarcı eşler seçerler.

Maalesef, dayak yemiş çocuklar çoğu kez yıllar sonra büyüyüp kendi ailelerini kurdukları zaman, aynı şeyi yaparlar. İstismarcı ebeveynlerin çocuklarının bilinç-dışı bir dürtüyle istismarcı bir eş seçmeleri ve böylece travmatik çocukluk deneyimlerini yetişkin hayatlarında yeniden yaratmaları olağandışı değildir. Kesintiye uğratılmadığı zaman, bu davranış şekilleri kuşaklar boyu sürebilir.

Neden #5. Aşırı fiziksel ceza çoğunlukla, ilerleyen zamanlarda akıl sağlığı sorunlarına yol açar.

Bunlardan en yaygın olanları madde bağımlılığı, depresyon ve kaygıdır. Tabii her insan farklıdır ve sadece bedensel cezaya maruz kalmış olmanız, daha sonra ciddi akıl sağlığı sorunları yaşayacaksınız anlamına gelmez. Ancak, aşırı bedensel ceza kullanımı, fiziksel istismar sınıfına girer ve gerçekten yetişkinlerde ciddi akıl sağlığı sorunları ile sonuçlanır.

Dövmek ya da dövülmek anlamında kişisel deneyiminiz olduysa, aşağıdaki yorum bölümünde hikâyenizi bizimle paylaşın.

Sorularınız var mı? Bu makaleyi ilginç buldunuz mu? Sizden haber almak isterim.

Mihaela Bernard, MA, LCPC

http://blogs.psychcentral.com/practical-psychoanalysis/2015/08/5-reasons-why-we-should-not-hit-our-children/

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Bizi Arayın Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği ...

Hayal Gücünün Gelişim Süreçleri

Günümüz koşullarında çocuklar daha erken yaşta okula gitmekte, teknolojik araçlara daha kolay erişim sağlamaktadır. Hal böyle olunca çocukların tek başlarına ...

KARİYER PLANLAMA SÜRECİNE ERKEN YAŞTA BAŞLAMAK NEDEN ÖNEMLİ?

Çocukların ve gençlerin katılım gösterdiği bir araştırmanın sonuçlarına göre, çocukların ve gençlerin %50’sinden çoğu, mevcut iş fırsatları hakkında ...

İnatçı Çocuk Takıntılı Yetişkin Demektir

Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden uzman psikolog Şirin Hacıömeroğlu çocukluk çağında görülen inatçılığın ve tutturma özelliğinin, obsesif kompulsif ...

İlginizi Çekebilir :

Okulda Zorbalık

Çocuğunuz İçin Savunma Okul zorbalığı başka bir insanı kontrol etmek için güç kullanmaktır. Zorbalığa uğrayan öğrenciler kendilerini savunmakta zorluk...

Doğumdan Sonra Gelen Depresyon

Annelik Sevincini Gölgeleyen Mutsuzluk Bir çocuk doğmadan önce, hep aynı pembe gözlüklerle hayaller kuruluyor. Dünyanın en tatlı, en huzurlu, bakımı en ...

ÜSTÜN ZEKÂ: AVANTAJ MI DEZAVANTAJ MI?

Üstün zekâlı çocuklar, sosyal uyum, duygusal olgunluk ve sağlıklı bir benlik algısı oluşturmakta zorluk çekebilmektedir. Bu çocuklarda entelektüel ilerleme ...

Sözlerin Gücü

Bir bebeğin doğumundan itibaren dış dünya ile iletişiminin en önemli parçalarından biri sözlerdir. Araştırmalar anne karnında dahi bebeğin konuşulanları...