ÇOCUKLARI KORONA VİRÜSÜ’NÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİNE KARŞI NASIL DESTEKLEMELİYİZ?

ÇOCUKLARI KORONA VİRÜSÜ’NÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİNE KARŞI NASIL DESTEKLEMELİYİZ?

Okulların 1 hafta tatil olması, sonrasında ise eğitime bir süre uzaktan eğitim ile devam edilecek olması haberi sonrası korona virüs, ailelerin ve çocukların gündemine girmiş durumda. Bu süreçte ebeveynlerin çocukları doğru bilgilendirmesi ve duygusal açıdan desteklemesi oldukça önemli. Peki ebeveynler çocuklara bu konuda nasıl destek olmalı?

1-Doğru bilgi edinin ve doğru bilgi aktarın.

Çocukları en doğru şekilde bilgilendirmek için doğru bilgiye ulaşmak gerekir. Özellikle sosyal medyada yayılan asılsız haberlere itibar etmemek ve çocukları bu tarz haberlerden uzak tutmak gerekir. Ölen kişi sayısı gibi çocuklar tarafından bilinmesi gerekmeyen haberleri de çocukların yanında izlememek ve konuşmamak doğru olacaktır. 

2-Virüsü ve alınması gereken önlemleri çocuklara uygun bir şekilde anlatın.

Çocuklara korona virüsünün bir çeşit grip virüsü olduğunu, taze sebze, meyve, bol su ve sabun sevmediğini söyleyebilirsiniz. “Ellerini yıkarken …. şarkısını (sevdiği bir şarkı) söylemeye ne dersin? Şarkı bitene kadar ellerini sabunlarsan mikropların öldüğünden emin olabiliriz.” diyerek el yıkama süresini somutlaştırmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca virüsün temas ile bulaşması sebebiyle “Bir süre başkalarıyla selamlaşırken gözlerimizi kullanabiliriz. Böylece el sıkmak ya da sarılmak yerine birbirimizin gözlerine bakarız. Ya da elimizi havaya kaldırıp merhaba diyebiliriz.” gibi açıklamalarla alternatif iletişim yöntemlerini öğretebilirsiniz.

3- Unutursa kızmayın.

Ellerini yıkamayı unutmak, bir arkadaşına sarılmak, elini ağzına götürmek gibi vermiş olduğunuz önlem kurallarına uygun davranmayı unuttuğu zaman çocuğunuza kızmayın. Bu yeni sürece adapte olmak için zamana ihtiyacı olduğunu hatırlayın ve örnek olun.

4-Yetişkin olarak duygusal sürecinizle model oluşturun.

Çocuklar ebeveynlerinin duygularından ve tutumlarından oldukça etkilenir. Bu sebeple ebeveynlerin olumlu düşünmesi ve süreçte çözüm odaklı bir yerde durması oldukça kıymetli. Duygularını regüle edemeyen yetişkinler bu konuda destek almakta gecikmemelidir. Size iyi gelen şeylere odaklanın, keyif veren şeyler izleyin, dinleyin, okuyun ve çocukları da kendinizi de aşırı kaygılı kişilerden uzak tutun. Çünkü kaygı da virüs gibi bulaşır ve tehlikelidir!

5-Fiziksel temas yasak, duygusal temas serbest!

Birlikte olmak, sevgi ve paylaşım tüm aile üyeleri için iyileştirici ve güçlendiricidir. Bu dönemde çocuklarla duygusal temasa geçmek, sohbet etmek, oyun oynamak hem mevcut kaygılarını fark etmenizi hem de böyle durumlarda onlara yardımcı olmanızı sağlar. Ebeveyn tutumları çocukların dünya ile ilgili temel inanç gelişiminde oldukça önemlidir. Ebeveynlerinden sevildiğine ve korunduğuna dair mesajlar alan çocuklar kendilerini daha güvende hissedip duygularını daha stabil tutabilirler.

6-Boş zihin kaygının en sevdiği yerdir, unutmayın!

Tatili evde etkinlikler planlayarak, doğa yürüyüşleri yaparak değerlendirmek de önemli bir detay. Çocuklar boş kaldıklarında kaygı verici düşüncelere daha kolay kapılırlar. Bu sebeple işlevsel bir meşguliyet yaratmak çocukların olumsuz duygulara kapılmasını önler. Okulda eksik kalınan konuları tamamlaması, zorlandığı derslere odaklanarak tekrarlar yapması, bir hobisi varsa onunla ilgilenmesi gibi konularda çocuklara rehberlik ederek evdeki zamanı mümkün olduğunca iyi bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olabilirsiniz.

7-Kontrol hali kontrolden çıkarsa uzman desteği alın.

Obsesif kompülsif bozukluk (OKB) tanısı almış çocuklar bu süreçten daha fazla etkilenebilir. Ancak tanı almamış kaygılı çocukların da bazı düşünce, duygu ve davranışları günlük hayatlarını olumsuz etkileyecek şekilde değişmeye başladıysa ve giderek artıyorsa bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bu konuda uzmanlarla iş birliği yapmak olası olumsuz durumlara erken müdahalede bulunmak için oldukça önemlidir.

Klinik Psikolog Ceren Kurtay Doğan - Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Ergenlikte Aile Tutumları

Ergenlik, her bireyin hayatında oldukça önemli bir yer tutan bir dönemdir. Genellikle 11–20 yaşları arasında tanımlanan bu döneme girme yaşı ve uzunluğu ...

Tercih Döneminde Mutluluğu Seçin!

TERCİH DÖNEMİNDE MUTLULUĞU SEÇİN! Bu yıl lise sınavına girmiş öğrenciler tercihleri yaptı ve yerleştirmeleri bekliyor. Üniversite sınavına girmiş öğrenciler ...

Çocuğunuz dış dünyaya açılmaya başladığı andan itibaren artık sizin öğrettiklerinizin ve model olduklarınızın dışında birçok yeni bilgi ile karşı karşıya...

Bu Anneler Gününde Çocuğunuza Nasıl Bir Anne Hediye Etmek İstersiniz?

Her bireyin evlat olarak yola başladığı hayat yolculuğu kimilerimiz için ebeveynliği de deneyimlediğimiz bir sürece eviriliyor. Anne olmak birçok olgu ve ...

İlginizi Çekebilir :

Ergenler ve Aileleri

Ergenlik Nedir? Ergenlik dönemi çocukluk ve yetişkinlik dönemleri arasında geçişi işaret etmektedir. Ergenlik dönemindeki bireyler fiziksel, zihinsel, ...

DİJİTAL DÜNYADA EBEVEYN OLMAK

Günümüzün teknoloji dünyasında internetin de hayatlarımıza dâhil olmasıyla beraber yaşamımızda birçok şey değişti. Teknolojinin artık hayatımızın hemen hemen ...

Eğitimde Korkunun İzi

Korku: "Bir tehlike veya tehlikenin olabileceği durum karşısında duyulan kaygı ..." Dünya değişiyor, bütün değerler de revizyondan geçiyor. Çoğu ...

Takdir Etmenin Önemi

Josh McDowell’a göre, çocuklarımızı takdir ettiğimiz zaman, onlara önem verdiğimizi göstermiş oluruz. Takdir etme, çocuklarımızla aramızdaki bağı ...