Çocuklar ve Koronavirüs

Çocuklar ve Koronavirüs

Ülkemizde Koronavirüs etkisini günden güne gösteriyor. Okullar iki haftadır tatil, birçok kurumsal firma evden süreci yönetmeye başladı. 1 ay, 1 hafta hatta ertesi güne planlanan tüm etkinlikler iptal edildi. Çocuklar son zamanlarda bize seanslarda Koronavirüs’ten bahseder oldu. Şu anda içinde bulunduğumuz süreç, hem yetişkinler için hem de çocuklar için kolay adapte olunabilen bir durum değil. Öte yandan her aile üyesinin evde olması ile birlikte öğrenciler tatil havasında, sınavlara hazırlananlar odaklanmakta zorluk yaşamakta, kardeş kavgaları artmakta. Çocukların evde sıkılıp dışarı çıkmak istemesi, online olarak yürütülen işlerin halledilmeye çalışılması gibi sıkıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Zor bir süreçten geçiyoruz. Hayatı hızlı tempoda yaşayan biz yetişkinler de böyle yavaşlamaya alışık değildik. Aslında ne kadar da ihtiyacımız vardı yavaşlamaya, durmaya. “Keşke” diyorduk. Ancak bunu sağlık sorunlarıyla yaşamayı hiçbirimiz istemezdik. Büyükten küçüğe belirsizlikler karşısında kaygılıyız.

Peki bu kaygılı ve zor süreci nasıl yönetebiliriz?

1. Güne camı açıp, derin bir nefes alarak başlayabiliriz.

2. Rutinler çocuklar için de yetişkinler için de önemlidir. Bu nedenle, evde olsak bile normal uyku ve yemek düzenimizi sürdürmeliyiz.

3. Kendimizi hasta değilsek de “hastaymışız modundan” çıkartmak önemli. Çünkü bu şekilde kendimizi hasta, daha kaygılı ve depresif hissedebiliriz. Uyandığımızda pijamımızı çıkarıp, günlük bizi iyi hissettiren kıyafetler giyebiliriz. Hatta makyaj yapabiliriz.

4. Evimizin bahçesi ya da balkonu varsa çocuklarımızla 10-15 dakika çıkıp, öğlen güneşinin tadını çıkarabiliriz. Şu sıralar her yer daha sakin. Camdan dışarı bakıp kuşların sesini dinlemek hepimize iyi gelecek.

5. Çocuklarla oyun oynamak için çok vakti olmayan ebeveynler, şimdi tam sırası. Oyun oynadığımız zaman televizyonu, telefonu, tableti kapatalım ve onlarla hayali oyunlar oynayalım. Bırakalım onlar bizi bambaşka bir dünyaya götürsünler.

6. Televizyon saatini sınırlandıralım. 0-2 yaş çocuklara hiç açmayalım, 2-3 yaş çocuklara 15-20 dakika, 3-6 yaş çocuklara 1 saat, 6-13 yaş çocuklara 2 saat , gün içinde bu saatleri çocuğun tercihi doğrultusunda bölerek  netleştirebilirsiniz.

7. Mümkün olduğunca haberleri takip edelim ama sadece onlara odaklanmayalım. Özellikle çocukları haberlere maruz bırakmayalım.

8. Gençler ve yetişkinler, evde hemen kendinize sevdiğiniz bir içeceği hazırlayın ve internet üzerinden sosyalleşmeye devam edin. Sosyal mesafeyi farklı bir boyuta getirmek hepimizin elinde.

9. Çocuklarınızla birlikte mutfağa girip basit yemekler yapabilirsiniz.

10. Bazı müzelere internet üzerinden gezinme şansımız var. Tadını çıkarın.

11. Çocuğunuzla birlikte yoga yapabilirsiniz ya da müzik açıp hep birlikte dans edebilirsiniz.

12. Herkes kendi odasındaki eşyaları, dolapları, çekmeceleri boşaltıp, düzenleyebilir.

13. Hep birlikte günün bir bölümünde kitap okuma saati oluşturabilirsiniz.

14. Çocuklarınızla birlikte etkinlikler, kutu oyunları, birlikte oluşturacağınız herhangi bir oyun, sessiz sinema, saklambaç, körebe gibi oyunları birlikte oynayabilirsiniz.

15. Mutlaka çocuklarınızla bu süreç hakkında nasıl hissediyor ve neler düşünüyor bir sohbet eşliğinde sorun ve rahatlatıcı bilgiler vermeye çalışın.

Çözüm, sorunu kabullenmekle başlar. O nedenle, bu süreci öncelikle kabul edelim, tedbirimizi alalım. Yetişkinlerin, gençlerin ve çocukların bu süreçte rahatlamaya ihtiyacı var. Zihnimizdeki “güvende değilim” düşüncesini “Ülkedeki yetkili kişiler ve ailemiz tedbirlerimizi alıyoruz.” Elimizden geleni yapıyoruz.” “Daha önceki salgınlar nasıl aşıldıysa, bu virüs de aşılacak.” Şeklinde düşüncelerimizi rasyonel hale getirebiliriz. Bu nedenle sırtımızdaki yükleri bu süreçte boşaltalım.  Çocuklar gizli saklı olan her şeyi hisseder ve fark ederler. Bu şekilde çok daha güvensiz ve kaygılı hissederler. Olabildiğince yaş gelişimine uygun şekilde, bu süreçte onu neler bekliyor, neden ellerimizi yıkamamız önemli, neden dışarı çıkmıyoruz ve okullar tatil açıklayabilirsiniz. Çocuğunuzun sorduğu kadarını yanıtlayın. Çünkü çocuğun ihtiyacı olmayan bilgiler daha fazla kafasını karıştırmaya neden olabilir. 

Bu süreçte online terapi yapan birçok terapist olduğunu ve bu şekilde de destek alabileceğinizi unutmayın.

Klinik Psikolog Ece Eryılmaz - Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

*Çocuklara corona virüsü anlatmak için, Corona Virus Info for Young Children broşüründen yararlanabilirsiniz.

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Tatil Psikolojisi ve Sorumlulukları Geliştirme

Çocukların psikososyal gelişimi, sağlam kişilik yapısı, okul ve derslerdeki başarısı ana babanın yaklaşım ve ilgisiyle de yakından ilgilidir. İletişime açık,...

Anne Ne Olur Beni Yalnız Bırakma

Bebekler 7-8 aylık olmalarından itibaren anne ve babalarına yakın olmak isterler. Özellikle annelerini takip etmeye, onlarla ilişki kurabilmek adına planlı ...

Bu Sene Çocuğunuz Karne Stresine Girmesin

Yaz tatiline sayılı günler kala öğrenci ve ailelerini karne telaşı sardı. Notları iyi olan çocukların sabırsızlıkla beklediği karne dönemi, not sorunu yaşayan...

Çocuğum Telefon İstiyor, Alsam mı?

Telefon günlük ihtiyaçlarımızdan birisi ama sakıncaları, özellikle çocuklar için olan zararları unutulmamalıdır. Uzun süreli cep telefonu kullanımı dikkat,...

İlginizi Çekebilir :

Babanın Çocuğun Kişilik Gelişimindeki Rolü

Eşinin hamilelik döneminden itibaren ona destek olup, huzurlu olmasını sağlayarak, bebeğin anne karnındaki gelişimini takip etmeye ve onunla iletişim kurmaya...

Sınav Kaygısı Nedir? Başa Çıkma Yöntemleri

Sınav kaygısı, sınav durumlarıyla doğrudan ilişkili olan bir kaygıdır. Bu kaygı, kişinin sınava yeterli şekilde hazırlanmasına ve başarılı olmasına engel ...

Kız Çocuklarında Dikkat Eksikliği

Okul çağı çocuklarında, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) yaygınlık oranı dünya genelinde %3 ile %7 arasında değişmektedir. DEHB’in...

Çocuklarda Dil Gelişimi

Çocuklar çevrelerindeki sesleri, konuşmaları dinleyerek dili ve konuşmayı öğrenirler. Dolayısıysa doğduğu andan itibaren dili edinmeye başlamaktadırlar....