Çocuğunuzun Güçlü Yanları - 1
Çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerinde “oyun”un rolünden ve onlarla nasıl oyun oynamak gerektiğinden söz etmiştik. Oyun oynarken sağlayacağınız önemli kazançlardan biri; çocuğunuzun güçlü yanlarını, nelerden keyif aldığını, nelere “kimse ona söylemeden”, “hiç yapması gerekmediği halde” yöneliyor olduğunu görme fırsatınızın olmasıydı.
Çocuklarda, üç farklı alan birbirine paralel olarak gelişiyor; akademik öğrenme, fiziksel ve duygusal anlamda büyüme ve kişilik ve ahlak gelişimi. Araştırmalar, çocukların bu alanlardaki güçlü yanlarını fark ettikleri zaman ilerleme kaydettiklerini gösteriyor. Jennifer Fox, çocukların güçlü yanlarını üç kategoride ele alıyor; aktivite, öğrenme, ilişkiler. Bu, alışkın olduklarımızdan farklı bir sınıflandırma, çünkü “içerik”ten bağımsız. Bu önemli bir nokta, çünkü genellikle çocuğumuzun güçlü yanları dendiğinde, örneğin “fizikte iyi ama edebiyatta iyi değil” gibi ayrımlar yapıyoruz ve buradan yola çıkarak çeşitli yönlendirmelerde bulunuyoruz. Halbuki bir adım daha alta, derine gitmek gerekiyor, çünkü fizikte iyi olup matematikte iyi olmayışı aslında hayata uygulanabilir, daha genellenebilir bir bilgi vermiyor bize.
Güçlü yanları gösteren aktiviteler
Aktivite anlamında çocuğunuzun güçlü olduğu yanları keşfetmek için iyi bir gözlemci olmak, sorular sormak gerekiyor. Güçlü yanları gösteren aktiviteler:
- Doğuştan sahip olunan, sonradan yetenek ve becerilere dönüştürülen aktivitelerdir.
- Yaparken çok keyif alınan ve iyi yaptığın şeylerdir.
- Genel ve kapsamlı olmaktan çok, spesifik aktivitelerdir. Spesifik olmakla birlikte, birçok farklı aktiviteye dökülebilirler.
Örneğin yedi yaşında bir kız çocuğunun, kimsenin kullanmadığı renkli teneke kutuları topladığını düşünelim. Onların her biri ile müthiş bir itina ile ilgileniyor, özenle saklıyor ve bundan büyük bir keyif alıyor. Biz de anlamıyoruz bunu neden yaptığını. O ise bunu ona kimse söylemediği halde “içten gelen bir dürtü ve keyif” ile yapıyor. En güzel kutuları seçiyor, neden yaptığını o da bilmiyor. Burada söze dökülmesi gereken, bu kız çocuğunun “kutuları toplamak” gibi bir güçlü yanının olmasından çok, “insanların dikkat etmedikleri, önemsemedikleri detayları yakalama” gibi bir güçlü yanının olduğudur. Bu güçlü aktivite özelliği, onun hayatını birçok yerde etkileyebilir, bu yönünü bir bilim insanı olmaktan tutun, sanat eleştirmeni ya da ameliyathane hemşiresi olmaya kadar, hayatın her noktasında kullanabilir.
Öğrenme açısından güçlü yanlar
Çocuklar çok ciddi bir öğrenme becerisi ile doğuyorlar. Hiç durmadan yeni şeylerle karşılaşıyor, sözlü ve sözsüz konuşma sistemlerini müthiş bir hızla yerleştirip kullanıyorlar. Belli bir yaş döneminde, yaklaşık 3-15 yaşlar arasında, bir şekilde kullanılmayan, yani bir sinir ağına bağlanmayan, aktive edilmeyen beyin hücreleri giderek sinyal güçlerini yitirip sönüyorlar. Araştırmacının deyimiyle “budanıyorlar”. Bu da şu demeye geliyor: 15 yaşına kadar sahip olduğu yeteneği yetiştirdiyse ne ala, daha sonra bir yetenek “üretmek” mümkün olmuyor.
İşin bu yanını en iyi sanat okulları, konservatuarlar ve spor dünyası bilir. Herkes herhangi bir enstrümanla birkaç şarkıyı çalmayı öğrenebilir ama Londra Senfoni Orkestrası’nda başkemancı olmak apayrı bir yetenek, hatta birkaç yetenek gerektirir. Sanat dünyasının kendine özgü “oyunlarını” iyi oynamak da buna dâhildir. Eğitim sektörünün tamamı; okulu, öğretmeni, annesi ve babasıyla çocuğumuzun olmayan yeteneklerini geliştirmekle meşgul olur. İş dünyası da bundan farklı değildir. Çalışanımızın “zayıf” ya da daha az incitici olmak istersek, “geliştirmesi gereken yetkinliklere” odaklanır ve bütün eğitim stratejileri buna göre oluşturulur.
Öğrenme biçimi ve yetenekler
Her çocuk kendine has bir biçimde öğreniyor. Bunu destekleyen araştırmalar iyice birikmiş durumda. İleri görüşlü eğitimcilerden John Dewey bile zamanında, eğitimin en önemli iki unsuru olarak öğrenen kişinin deneyimini ve sorgulamayı ortaya atarak, eğitimin sadece eğitimciden öğrenciye bir bilgi aktarımı olduğuna dair görüşlere karşı çıkmıştı. Buna dayanarak, öğrenme sürecinin büyük oranda çocuğun kendi bireysel özellikleri (yetenekleri) ile şekillendiğini söyleyebiliyoruz. Üstelik öğrenme envanterleri ile yapılan araştırmalar, 34 değişik öğrenme stili olduğunu, bunların beş çeşit farklı kategoride toplandığını gösteriyor. Bunlar:
- Çevresel
- Duygusal
- Sosyolojik
- Fiziksel
- Psikolojik öğrenme stilleri.
Çocuklar, kendi öğrenme stillerini ortaya çıkardıklarında, daha verimli ve anlamlı hayatlar sürebiliyor ve diğerleri ile iletişim kurma yöntemlerini geliştirebiliyorlar. Ne yazık ki bugün, birçok çocuk sadece ne şekilde öğrendiğini bilmediği için eğitim hayatında başarısızlığa uğruyor. İlişkilerle ilgili güçlü yanlar, bu yanları çocuğunuzda nasıl keşfedebileceğiniz ve bunların çocuğunuzun hayatına katacaklarına önümüzdeki hafta değineceğiz…
Emre Konuk, Uzman Klinik Psikolog - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü - Kurucu Başkanı
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Karne Neyi Ölçer? Sevgili anne ve babalar, karnesini sevinçle bekleyen öğrenciler olduğu gibi karne nedeniyle stres olan hatta depresif semptomlar ...
Şimdiye kadar zekanın tanımı konusunda pek çok anlayış geliştirilmiştir. Eski anlayışa göre zeka, doğumla birlikte belirlenmiş olan, sabit ve kesinlikl...
Çocuklarına bakan, onların duygusal hayatı ve sorunlarıyla ilgilenen babalar, hafızalara kazınmış “otoriter” imajını yeniliyor. DBE Davranış ...
“Birçoğumuzun geçmişi, yetişkinlik yıllarına izler bırakan travmalarla dolu. 2017’de dünya genelinde yapılan bir araştırmada, her 8 yetişkinden ...
İlginizi Çekebilir :
Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm...
Çocuklarınızla birlikte yarıyıl tatilinde yapabilecekleriniz: Doğa ile iç içe olun! -Çocuğunuzla birlikte yürüyüş yapın. -Parka gidin. Bisiklete ...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Psikolog Cemre Soysal, uzun bir tatilden sonra okula başlayacak olan çocuklara okulu sevdirmek için velilerin ailece ...
“Yönetici İşlev” kavramını ilk duyduğunuzda aklınıza dünya çapındaki holdinglerin liderlerinin sahip olacağı bir özellik gibi geliyor olabilir, ...