Anaokuluna Başlayacak Ama Nasıl?
Anaokuluna başlayacağı için pek bir mutlu gözüküyordu... Herkese “Ben artık okula gideceğim... Büyüdüm...” diyordu... Fakat, o gün öğretmeni ile sınıfa girme vakti gelince olanlar oldu.......
Daha küçük yaşlardan itibaren çocuğunuzun bağımsızlığını kazanması için fırsatlar yaratmak önemlidir. Örneğin kendi kendine yemek yeme, temizlenme, giyinme, eşyalarını düzenleme gibi becerileri 3 yaşına kadar kazandı ise artık sizden ayrılmaya hazır demektir. Zaten bu onun ihtiyacı olan ve sosyalleşmesine zemin hazırlayacak bir durumdur. 3 yaşına erişen çocuğun özellikle apartman dairelerinde tek başına olduğu durumlarda kendini geliştirmesi ve keyifli vakit geçirmesi pek mümkün olmamaktadır. Akranları ile olmak, oyun oynamak hem fiziksel hem de ruhsal gelişimi için önemlidir. Çocuğunuz arkadaşları ile oynarken paylaşmayı, diğerlerine saygı duymayı, sırasını beklemeyi, yardımlaşmayı ve işbirliğini öğrenir. Dolayısıyla okul öncesi eğitim her çocuğun geçmesi gerekli olan bir süreçtir.
Çocuğunuz için uygun bir okul öncesi eğitim kurumu aramakla başlayacağınız bu süreçte sizi birçok basamak beklemektedir. Okullarla yapılan görüşmeler, karar aşaması, okul gereçlerinin temin edilmesi vs. Tüm bunları yaparken çocuğunuzun bu sürecin en önemli figürü olduğunu unutmamak ve hazırlık aşamalarına onu da dahil etmek size yardımcı olacaktır. Anaokuluna başlamak üzere olduğunu, tüm bu hazırlıkların onun için olduğunu çocuğunuza anlatın. Gideceği kurumu belirledikten sonra, tipik bir günün akışı hakkında çocuğunuzu bilgilendirin. Kafasındaki belirsizlik ne kadar az olursa ilk günler o kadar rahat geçecektir. Ona birçok şey öğreneceğini, arkadaşları ile birlikte yeni yeni bir sürü faaliyet yapacaklarını söyleyin.
Okulun ilk günü geldiğinde;
-
Sabah evden çıkmadan önce çok fazla çatışmaya girmemeye özen gösterin. O günkü tutumu, ruh hali ne kadar olumlu olursa o kadar rahat bir gün geçirir. Bırakın ne istiyorsa giysin, yesin...
- Kuruma annesi ve babası ile birlikte giden çocuk kendisini daha çok güvende hisseder. Çok önemli bir işiniz yoksa okulun ilk günü anne ve baba olarak ikinizde çocuğunuza eşlik edin. Ve eğer mümkünse okul çıkışına da birlikte gidin. Okul sonrasında beraber bir aktivite yapın (yemeğe gitmek gibi) ve okulun ilk günü hakkında sohbet edin. Fakat, bu sohbetin bir sorgulama şeklinde olmamasına özen gösterin.
- Eğer çok sevdiği bir oyuncağı vs. varsa yanında götürmesine izin verebilirsiniz. İlk günlerden kendini güvende hissetmek için yanında tanıdık bir şeyler bulundurmak isteyebilir.
Ağlıyorsa...
Çocuğunuz kadar anne baba olarak siz de bu durumdan pek hoşnut olmayabilirsiniz ki bu çok doğal. Uzun zamandır hayatınızda olan parçanız artık kendi ayakları üzerinde durmaya hazırlanıyor. Fakat, bu heyecanınızın ve ayrılmanın verdiği beraberinde getirdiği duyguların üstesinde gelmek ve çocuğunuza bu konuda da rol model olmak önemlidir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, anlayışlı ama kararlı olun. “Bugün senin için bir ilk. Kaygılı olmanı anlıyorum ama daha önce de konuştuğumuz gibi senin yaşındaki pek çok çocuğun yaşadığı bir şey bu. Öğretmeninle de tanıştık hatırlıyorsun. Burada yeni arkadaşların olacak. Bence keyfini çıkarmaya bak. Sen de göreceksin burada çok keyifli vakitler geçireceksin. Seni almaya geldiğimde bana neler yaptığını anlatırsın.”
Tüm bu önerilere ve öğretmenin çabalarına rağmen çocuğunuz okula adapte olamıyor, bir ay geçmesine rağmen hala ağlama krizlerine giriyor, sizden ayrılmak istemiyorsa bir uzmana başvurmak yararlı olacaktır. Çünkü bu durum ayrılma kaygısı veya okul fobisine işaret ediyor olabilir ve üzerinde çalışılması gerekebilir.
Açelya Şahin Fırat, Uzman Klinik Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Çocuğunuz İçin Savunma Okul zorbalığı başka bir insanı kontrol etmek için güç kullanmaktır. Zorbalığa uğrayan öğrenciler kendilerini savunmakta zorluk...
OKS ve ÖSS yaklaşıyor. Hem sınavlara girecek olan gençler hem de aile ve öğretmenleri bir heyecan almış gidiyor. Ortadaki belirsizlik, kaygının oluşmasına ...
Kaygı bozuklukları, yetişkinlerde olduğu kadar çocukların da yaşadıkları en yaygın psikiyatrik problemlerden bir tanesidir. “Anksiyete” olarak da ...
Uzun zamandır beklediğiniz bebeğinizi ya kucağınıza aldınız ya da almak üzeresiniz. Zorlu bir süreçten geçerek bugüne ulaşmış olmanın verdiği mutluluğun...
İlginizi Çekebilir :
Ergenlik, her bireyin hayatında oldukça önemli bir yer tutan bir dönemdir. Genellikle 11–20 yaşları arasında tanımlanan bu döneme girme yaşı ve uzunluğu ...
“Yapılan araştırmalar, çocukların yaklaşık %4.1’inde ayrılma anksiyetesi görüldüğünü ve doğru zamanda tedavi edilmediği takdirde bu ...
Türkiye'de 1991 yılında " Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Hastaneler Programı" başlatılmıştır. Hastanenizin bu programa dahil olup olmadığını ...
Çocuğun ruh sağlığı gelişiminde annenin olduğu kadar babanın rolü de çok önemlidir. Babalık annenin hamile kalması ile başlayan bir süreçtir. Babalar ile...